Belimizde 5 adet omur kemiği bulunur. Omur kemiklerinin arasında disk dediğimiz kıkırdak yapılar vardır. Disklerin iç kısımlarında yumuşak doku yer alır. Bu yumuşak dokunun daha sert olan kısmını aşarak taşmasına bel fıtığı denir. Dışarı taşan fıtıklaşma buradaki sinirleri sıkıştırır ve bel fıtığının şikayetlerini meydana getirir.
Bel fıtığı belde meydana gelmesine rağmen daha çok bacaklarda şikayete yol açar. Bunun nedeni fıtığın etkilediği sinirlerin ayak parmak uçlarına doğru ilerlemesidir. Etkilendiği tarafa göre bacaklarda ağrı, güçsüzlük ve uyuşma meydana gelebilir. İleri seviyelerde ve gecikmiş durumlarda her iki bacakta güç kaybı, idrar ve dışkı tutamama, erkeklerde sertleşme bozukluğu gibi sorunlara neden olabilir.
Bel fıtığının temelini aşırı yüklenme oluşturur. Bu bölgeye gereğinden fazla yüklenilmesi ve ters hareket yapılmasıyla birlikte; eğer kişi hareketsiz bir yaşamı benimsemişse ve güçsüz kaslara sahipse bel fıtığı kaçınılmaz olabilir. Sürekli oturarak çalışan kişilerde kasların zayıf kalması nedeniyle bel fıtığı görülebilir. Ev hanımlarında ve zor şartlarda çalışan kişilerde ise aşırı yüklenme ve ters hareketlere bağlı risk artışı söz konusudur. Özellikle şehir hayatının getirdiği stres de bel fıtığının nedenleri arasındadır.
Bel fıtığının şikayetlerini yaşayan bir kişi mutlaka hekime başvurmalıdır. Hekim kişinin hikayesini dinleyip onu muayene ettikten sonra büyük ölçüde teşhisi koyar. Ancak kesin tanı için MR gerekebilir. Bazı durumlarda EMG’ye (Sinir Ölçüm Testi) başvurmak gerekebilir.
Kesin tanının konulduktan sonra tedavi yöntemi belirlenir. Bu yöntem ameliyatsız ya da cerrahi olabilir. Hangi yöntemin yapılacağına MR sonuçları ve hasta şikayetlerinin birlikte değerlendirilmesiyle karar verilir. Ancak şunu belirtmek gerekir; bel fıtığı hastalarının yaklaşık yüzde 95’i ameliyatsız yöntemlerle tedavi edilebilir.
Hafif seviyede olan bel fıtıklarında ilaç tedavisi, fizik tedavi, dinlenme ve egzersiz gibi ameliyatsız yöntemler uygulanabilir. Bir hekimin ilk hedefi hastasını ameliyata gerek kalmadan tedavi etmek olmalıdır. Bilinen bu ameliyatsız metotların dışında bizim uyguladığımız özel bir yöntem mevcuttur.
Ameliyatsız tedavi yöntemlerine yanıt vermeyen, şikayetleri hayat kalitesini düşüren, ayakta güç kaybı çok fazla olan ileri seviyeli bel fıtığı hastalarına cerrahi önerilir. Günümüzde bel fıtığı ameliyatı mikrocerrahi diskektomi yöntemiyle yapılır. Bu yöntemde açık ameliyattaki gibi büyük bir kesi açılmaz, yaklaşık 1 cm’lik insizyon yapılır. Mikroskop yardımıyla hekim hasarlı alanı görüntüler ve tamir işlemini bu küçücük alanda gerçekleştirir. Hem ameliyat hem de ameliyat süreci açısından son derece konforlu ve güvenli bir yöntemdir. Komplikasyon riski daha düşüktür ve hasta çok çabuk normal hayatına döner.