Vücutta olmaması gereken bir yerde ortaya çıkan bir dokuya ya da herhangi bir dokunun gerekenden fazla büyümesine tümör adı verilmektedir. Her tümör öldürücü olmasa bile beyin tümörleri bu konuda diğer tümörlerden ayrılmaktadır. Tümör iyi huylu olsa bile beyin kapalı bir odada bulunduğundan iyi huylu beyin tümörleri de öldürücü olabilmektedir. Beyin tümörünün ilk belirtisi genel olarak kafa içi basıncın artmasıdır. Bu durum baş ağrısı, hareket veya mimiklerde yavaşlama, mide bulantısı, kusma veya epilepsi nöbetleri ile ortaya çıkmaktadır. Ancak tümörün yerine göre güçsüzlük, kişilik bozukluğu, hesaplamada veya yazı yazmada bozukluklarda görülebilir. Hormonal bozukluklar ve bunun sonucunda ortaya çıkan klinik semptomlar da beyin tümörünün habercisidir.
Beyin tümörleri birinci ve ikinci olarak ayrılmaktadır. Beynin kendi hücresinden ortaya çıkan tümörler birincil, vücudun başka bir noktasında beliren kanserli hücrelerin beyine sıçraması ile ortaya çıkan tümörler ise ikincil tümörlerdir. İyi huylu beyin tümörleri beyin hücresi kaynaklı olmadıkları için kolay bir şekilde beyin dokusundan ayrılabilmektedir. Cerrahi müdahale ile temizlenen iyi huylu tümör kolay kolay yeniden oluşmamaktadır ve diğer bölgelere yayılma ihtimalleri bulunmaktadır. Ancak tümör zaman içerisinde kanserli beyin tümörüne dönüşebilmektedir. Kanserli hücreler ile oluşan kötü huylu beyin tümörleri ise çok daha hızlı büyüme gerçekleştirebilir ve yakınında bulunan sağlıklı beyin dokusuna da zarar vermektedir. Bundan dolayı ameliyat ile alınmaları oldukça zordur.
Bu tarz ciddi rahatsızlıkların tedavileri kişiye özeldir. Tedavinin birincil amacı rahatsızlıktan muzdarip kişinin yaşam konforunu bozmadan tümörle savaşmak ve yaşam ömrünü mümkün olabildiğince uzatmaktır. Beyin tümörü iki farklı şekilde cerrahi müdahale ile tedavi edilebilmektedir. Beyin biyopsisinde tümöre yakın bir yerden küçük bir delik açılır ve buradan tümörün koordinatları üç boyutlu olacak şekilde hesaplanır. Tümör iğne yardımı ile alınabilir. Mikrocerrahi yöntemde ise tümörün tamamı çıkarılıyor. Bu yöntem ile kafa iç basıncı düşürülür ve tümörün bulunduğu bölgeye yaptığı etki minimum seviyeye çekilir. Tümör beynin konuşmayı, görmeyi ya da hareket etmeyi sağlayan bir bölgede oluşuyor ise ameliyat esnasında bu bölgenin zarar görmemesi sağlanır. Hastaların hem ameliyat öncesinde hem de ameliyat sonrasında psikolojik destek almaları son derece önemlidir.